السلطان
يصاب على يده
21- Kısası Sultan
(Yönetici) Uygular
أخبرنا محمد
بن رافع
النيسابوري
قال حدثنا عبد
الرزاق عن
معمر عن
الزهري عن
عروة عن عائشة
أن النبي صلى
الله عليه
وسلم بعث أبا
جهم بن حذيفة
مصدقا فلاحه
رجل في صدقته
فضربه أبو جهم
فأتوا النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال
القود يا رسول
الله فقال لكم
كذا وكذا فلم
يرضوا به فقال
لكم كذا وكذا
فرضوا به فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إني خاطب
على الناس
ومخبرهم برضاكم
قالوا نعم
فخطب النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال إن
هؤلاء أتوني
يريدون القود
فعرضت عليهم
كذا فرضوا
قالوا لا فهم
المهاجرون
بهم فأمرهم
النبي صلى
الله عليه
وسلم أن يكفوا
فكفوا ثم
دعاهم فقال
أرضيتم قالوا
نعم قال فإني خاطب
على الناس
ومخبرهم
برضاكم قالوا
نعم فخطب
الناس ثم قال
أرضيتم قالوا
نعم
[-: 6954 :-] Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ebu Cehm b.
Huzeyfe'yi zekat tahsildarı olarak göndermişti. Bir adam bu konuda Ebu Cehm ile
münakaşa edince, Ebu Cehm adamı dövdü. Adam ve yakınları Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'e gelip:
"Kısas istiyoruz!
Ey Allah'ın Resulü!" dediler. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Size
şunu şunu vereyim" dedi ve onlar bunu kabul etti. Bunun üzerine Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem):
"Bunu halka
bildireyim de haberdar olsunlar" dedi. Onlar da: "Tamam"
dediler. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in halka: "Bunlar kısas için yanıma
gelmişlerdi. Onlara şunu şunu teklif ettim, onlar da kabul ettiler"
buyurması üzerine, kısas için gelenler: "Hayır" dediler. Muhacirler
üstlerine yürüyünce, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Muhacirleri
bundan men etti. Muhacirler de yerlerinde kaldılar. Sonra Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) adamları çağırıp: "Razı oldunuz mu?"
diye sorunca: "Evet" dediler. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):
"O zaman ben razı olduğunuzu halka bildireceğim" dedi. Onlar da:
"Tamam" dediler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) halka
durumu haber verdi ve onlara: "Razı oldunuz mu?" diye sordu onlar da:
"Evet" dediler.
Mücteba: 8/35; Tuhfe:
16636
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (4534), İbn Mace (2638), Ahmed, Müsned (25958) ve İbn Hibban (4487)
rivayet etmişlerdir.
القود
بغير حديدة
22- Demirden Başka
Şeyle Kısas Uygulamak
أخبرنا
إسماعيل بن
مسعود قال
حدثنا خالد عن
شعبة عن هشام
بن زيد عن أنس
أن يهوديا رأى
على جارية
أوضاحا فقتلها
بحجر فأتي بها
النبي صلى
الله عليه
وسلم وبها رمق
فقال أقتلك
فلان فأشار
شعبة برأسه يحكيها
أن لا قال
أقتلك فلان
فأشار شعبة
برأسه يحكيها
أن لا فقال
أقتلك فلان
فأشار شعبة
برأسه يحكيها
أن نعم فدعا
به رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقتله
بين حجرين
[-: 6955 :-] Enes'in bildirdiğine
göre Yahudi biri bir cariyede zinet eşyası gördü ve onu taşla öldürerek zinet
eşyalarını aldı. Cariye can vermeden önce, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'e getirildi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ona: "Seni filan
mı öldürdü?" deyince, (ravi) Şu'be başıyla cariyenin "Hayır"
dediğini işaret etti. "Peki, filan mı öldürdü?" dediğinde, yine Şu'be
başıyla cariyenin "Hayır" dediğini işaret etti. Bir daha: "Peki,
filan mı öldürdü?" dediğinde ise bu sefer Şu'be başıyla cariyenin
"Evet" dediğini işaret etti. Sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) o Yahudiyi getirtti ve başını iki taşla ezdirerek öldürttü.
Mücteba: 8/35; Tuhfe:
1631
Diğer tahric: Hadisi Buhari (2413, 2746, 6876, 6877, 6879,
6884, 6885), Müslim 1672 (15, 16, 17), Ebu Davud (4527, 4529, 4535), İbn Mace
(2665, 2666), Tirmizi (1394), Ahmed, Müsned (12667) ve İbn Hibban (5991, 5992,
5993) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا محمد
بن العلاء قال
حدثنا أبو
خالد عن إسماعيل
عن قيس أن
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
بعث سرية إلى
قوم من خثعم
فاستعصموا
بالسجود
فقتلوا فقضى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بنصف
العقل وقال
أنا بريء من
كل مسلم مع
مشرك ثم قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ألا لا
تراءى
ناراهما
[-: 6956 :-] Kays'ın rivayetine göre,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Has'am kabilesine bir askeri birlik
gönderdi. Oradakilerden bazıları askerlerden korunmak için müslümanmış gibi
secdeye kapandılar. Ama yine de öldürüldüler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) onların diyetlerinin yarısının ödenmesine hüküm verdi ve: "Ben
müşriklerin arasında yaşayan Müslümanlardan uzağım" dedi. Sonra da
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ateşlerini görmeyecek kadar
uzak olalım" buyurdu.
Mücteba: 8/35; Tuhfe:
1631
Diğer tahric: Hadisi
mevsul olarak, Ebu Davud (2645) ve Tirmizi (1604) rivayet etmişlerdir.